Alan Greenspan
1926 yılında New York City'de doğmuştur. Amerika Birleşik Devletleri'nin Merkez Bankası eski başkanı olan ABD'li ekonomisttir. Görevinin bitiminde İngiltere Merkez Bankası'nda fahri üyeliğini kabul etmiştir. Merkez Bankası başkanlığına ilk olarak Ağustos 1987'de o dönemin Amerika devlet başkanı Ronald Reagan tarafından atanmıştır. Beklentilerin ekonomik aktörlerin karar alma sürecinde oynadığı büyük rol göz önünde tutulduğu zaman, Greenspan’ın enflasyonla mücadele için gereken bütün önlemleri alacağına duyulan güven, hane halkı, iş dünyası, mali piyasalar gibi bütün ekonomik aktörlerin enflasyon beklentilerinin ılımlı düzeylerde kalmasına yardımcı oldu. piyasalarda petrol fiyatlarındaki artışın enflasyonu tetikleme ihtimalinin düşük görülmesi FED’in para politikasını belirlerken sert müdahaleler yapmasına gerek kalmamasına neden oldu. Tam tersi bir durumda olabilecekleri kısaca gözden geçirmek, greenspan’a duyulan güvenin etkisini anlamamıza yardımcı olabilir. Ekonomik gerçekleşmelerde enflasyona yol açacak bir değişme olmasa bile, beklentilerin değişmesinin bir sonucu olarak tüketiciler zaman içerisinde fiyatların yükseleceği beklentisiyle gelirlerinin tamamını harcama eğilimine girerse, ekonomik göstergelerin normal olmasına rağmen, fiyatlar genel düzeyi hızlı bir şekilde yükselir. Böyle bir örnek, beklenti yönetiminde başarı sağlamanın, ekonomi yönetimindeki başarının en önemli unsurlarından bir tanesi olduğunu gösteriyor. Uzun dönemde çekirdek enflasyonu etkileyemeyecek enflasyon dalgalanmalarına tolerans göstermesi, Greenspan’ın uyguladığı para politikalarının en dikkat çekici yanlarından bir tanesini teşkil ediyor. 1990’ların sonunda, geleneksel ekonomi politikalarını savunanların politika faizlerini yükseltilmesinin faydalı olacağını ileri sürmesine rağmen, Greenspan, faizleri düşük tutmaya devam etti. ABD ekonomisinde yaşanacak verimlilik artışının ve küreselleşmenin ekonomik etkilerinin enflasyonist baskıları aşağı çekeceğine inanıyordu. Meslektaşlarının önerdiğinden daha hızlı bir şekilde faizleri yükseltmenin gerektiği savunduğu zamanlar da oldu. Greenspan bazen de, faiz oranlarını aynı oranda tutmanın daha etkili bir politika olacağını savunuyordu. Farklı durumlarda farklı senaryolar uygulamasıyla, değişen koşullara uygun kararlar vermesi Greenspan’ın önemli bir eylem adamı olarak tanınmasına yardımcı oldu.
